Diyabetli erkekler birçok zorlukla karşı karşıyadır, ancak az sayıda sorun, özellikle genç erkekler için erektil disfonksiyondan (ED) daha sinir bozucudur. Diyabetli erkeklerin yarısında diyabetin neden olduğu cinsel sorunlar bulunur.
Kan şekeri seviyeleri kontrolden çıktığında, vücudunuzda sinir ve kan damarı hasarı meydana gelir. Sinir hasarı, cinsel uyarımı ereksiyona dönüştürme yeteneğini bozar. Zayıf kan dolaşımı penise giden kan akışını azaltır. Dolayısıyla sert bir penis ve cinsel tatmin için yeterince uzun süren bir ereksiyon elde etme yeteneğini olumsuz yönde etkilerler.
ED ve diyabet iki ayrı durum olmasına rağmen, el ele gitme eğilimindedirler. Diyabetli erkeklerin yarısının tanı koyulmasından itibaren 10 yıl içinde ereksiyon sorunu yaşama ihtimalleri yüksektir. Bazı erkekler için, özellikle 45 yaşından küçük erkeklerde henüz teşhis edilmemiş olsa bile, ereksiyon sorunu diyabetin ilk belirtisi olabilir. Tedavi edilmediği takdirde, ereksiyon problemi kendine güven ve ilişkilere zarar verebilir.
ED tedavisinde ilk amaç diyabetinizi yönetmektir. Bu, kan şekerinizi ve kan basıncınızı kontrol altında tutmayı içerir. ED devam ederse, tedaviler mevcuttur. Oral ilaçlar yaygın bir ilk terapi olmakla birlikte, diyabetli tüm erkekler için uygun değildir. Bunun için mutluluk çubuğu bir seçenek olabilir. İmplant vücudun içine gizlenmiştir. İstenildiği zaman ve yerde ereksiyon desteği sunar.
Diyabetli erkeklerin sertleşme sorunu yaşamaları diyabetsiz erkeklere göre 3 kat daha fazladır. Ayrıca onları diyabetsiz olanlara göre 10-15 yıl daha önce etkiler.
Diyabetli erkeklerin sertleşme sorunu tedavisini ilaç tedavisi dışında sürdürme olasılığı daha yüksektir. Buna paralel olarak penil implantlar birçok çiftin aktif, tatmin edici bir seks hayatına dönmesine yardımcı olmuştur.
Ereksiyon sorununa tatmin edici bir çözüm bulmak, birçok erkek ve partneri için hayat değiştiren bir durum olabilir. 200 hasta ve 120 partnerden oluşan bir çalışmada, hem erkekler hem de partnerleri penis implantlarının tatmin edici olduğunu bulmuşlardır. Hastaların% 92’si ve eşlerinin% 96’sı cinsel aktivitenin mükemmel veya tatmin edici olduğunu bildirmiştir.